Kurucumuzun Mesajı

Bugün sizleri bir yolculuğa davet etmek istiyorum. Bizim yolculuğumuza … Hem korkularımı hem de umutlarımı paylaştıgım bir yolculuğa. Bu yazıyı sizlere Osman Tekinarslan olarak Türkiye de Tarımsal Sertifikasyon alanın da en başarılı kuruluşlardan biri olan ECAS Uluslararası Sertifikasyon kuruluşunun kurucusu ve Dünyanın en büyük Sürdürülebilir Tarım Programı Rainforest Alliance Sürdurülebilirlik Programının eski Türkiye direktörü olarak bu yazıyı kaleme alıyorum, nerdeyse yaklaşık 30 yılımı tarım tedarik zincirinde daha sürdürülebilir bir tarım ve tedarik zinciri nasıl oluşturabiliriz sorusunun alanda uygulamalarıyla geçirdim. Çocuklarıma ve Torunlarıma nasıl bir dünya bırakıldığını umursuyor, endişeleniyorum. Bu endişelerle hem kişisel hem profesyonel hayatımı şekillendiriyorum.

Acaba hiç düşünme fırsatınız oldu mu ? Bir tarım ürünü sofralarınıza ulaşana kadar hangi aşamalardan geçip sizin için inanılmaz bir lezzete dönüşüyor? Bu ürün bir domates,bir tavuk ,bir Biber, bir süt,bir et,bir muz veya fındık olabilir.

Bu ürünler soframıza gelene kadar kaç kişi sizlere bu ürünü sunmak için çalışıyor?

Tarım Tedarik zincirine baktığımızda Çiftçiden başlıyarak,Tüccar,Paketleme,İşleme,Logistik en sonunda da tüketiciye ulaşacağı Hipermarket zinciri ne kadar ,birçok tedarik zinciri aktörü bu sürece dahil olmaktadır.Tabi tedarik zincirine tarımsal girdi tedarik eden Tohum ,Tarımsal Bitki Koruma Ürünleri ,Gübre ,ve diğer yan aktörleri de eklediğimizde bu liste uzayıp gidiyor.

Aslında aklımıza ilk gelmesi gereken soru şu olmalı ,Başta yukarıda bahsettiğim tarımsal ürünler ve bu ürünleri bizlere kazandıran tedarik zinciri aktörleri gelecekte de hala varlığını sürdürebilecek mi?Bu ürünleri gelecekte de rahat tedarik edip tüketebilecekmiyiz?

Şu anda dünya nüfusu 7.7 milyar 2030 yılında 9.7 milyar ve 2050 yılında dünya nüfusunun 11 milyarı aşacağı söyleniyor.

Bu nüfusu besleyecek bir dünya tarımsal üretimine sahip miyiz?

Dünya da tarımsal üretimin önündeki en büyük risk ,üretimin ve verimliliğin azalması ,bunun yanında tarımdan geçimini sağlayan çiftçi,işçi ve ailelerinin kendilerini besleyecek gelirlere sahip olamaması ve tarımdan uzaklaşmaları .

Bu durum birçok tarımsal ürününün gelecekteki bulununabilirliğinin önünde büyük bir risk teşkil etmektedir.

Tarımsal Tedarik Zincirinin Sürdürülebilirliğini etkileyen risklere daha ayrıntılı olarak baktığımızda ,aşağıdaki riskler karşımıza çıkmaktadır.

Operasyonel Riskler

  • Verim düşüklüğü
  • İklim Değişikliği
  • Kalite Problemleri
  • Gıda Güvenliği
  • Güvenli Tedarik
  • Toprağın ve Çevrenin kirlenmesi
  • İzlenilebilirlik

Reputasyonel Riskler

  • Çiftçi gelirinin azalması
  • Çocuk İşçiliği
  • Kırsal Yoksulluk
  • Tarımda çalışan işçilerin çalışma koşulları
  • Zorla Çalıştırma
  • Toplumsal cinsel eşitliği

Mevzuatlar

Tarımsal üretimi yaptığımız ülkedeki ,kanunlar ,yönetmeliklere uyum.

Bir tarımsal üretim yapan şirket veya tedarik zinciri aktörü yukarıda belirtilen risklerin farkında olarak ,kendi üretim ve operasyonunu bu konuları kapsayacak şekilde adapte etmelidir.

Peki bu konular neden bu kadar önemli?

Bilindiği son yıllarda özellikle tüketicin farkındalığının artması ve İhracat sektörü ve Tarım ürünlerinin nihai alıcısı olan büyük Marka ve şirketlerin kendi nihai müşterileri olan tüketicilere verdikleri sözler ,tarımsal üretimi yapan başta üretici ve tedarikçi firmaların bu kurallara ve standartlara göre üretim yapmalarını kaçınılmaz kılmaktadır. Burada önemli olan ne kadar ve ne kalite de üretim yaptığınızın yanında ,hangi tarımsal standartlara göre üretim yaptığınızı da alıcınıza ispatlamak zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Bu zorunluluklar 1990 ların sonunda başlayan gıda güvenliği ,Kimyasal Kalıntılar, izlenilebilirlik gibi şuan da bile olmazsa olmaz kriterlerlerken , bunun yanında artık alıcılar tedarikçilerinden sürdürülebilir tarım konusunda hangi çalışmaları yaptıklarını sorgulamaya başladılar.

Sürdürülebilir Tarım ve Sürdürülebilir tedarik zinciri ne demek?

Sürüdürülebilirlik her ne kadar genel olarak  tanım olarak, üretim ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken insanlığın yaşamının daimi kılınabilmesi olsa da ,

Tarımsal alanda Sürdürülebilirliğin temel kriterleri ;

  • Tarımsal kanun ve mevzuatlara uyum
  • Kendi Kendine Finansal olarak yeter karlı bir çiftlik veya üretim yönetimi
  • Çevreye Duyarlı bir üretim Modeli (İklim Değişikliği, Biyoçeşitlilik,Toprağın Korunması,Su yönetimi, Ormanların Korunması)
  • Sosyal Konularda gelişim(İşçi Sağlığı ve Güvenliği, Çocuk İşçiliği, Kadın Erkek Eşitliği, Zorla Çalıştırma)

Yukardaki tüm kriterlere uyum sağladığınızda Sürdürülebilir Tarım yapıyorsunuz demektir ,bu devamlı gelişim ve değişim gerektirir.

Sürdürülebilir tedarik için ise fiyat stabilitesi, güvenli tedarik, kalite ve üretimdeki saydığımız riskleri elemine etmeniz gerekmektedir.

Yakın gelecekte tarımsal üretim yapan tüm tedarik zinciri aktörleri İyi Tarım Uygulamaları ,Globalgap ,Organik tarım gibi ürüne katma değer yaratan sertifikaların yanında yukarıda izah etmeye çalıştığım Sürdürülebilirlik ile ilgili konularda da da tedarik zincirinde farklı standartlara ihtiyaç duyacaklardır.

Üretiminizi Sürdürülebilirlik ile ilgili taleplere hazırlarken burada yapmanız gereken en önemli faaliyetin alıcılarınıza anlatacak bu kriterleri kapsayan iyi dizayn edilmiş bir hikayeniz olmalıdır.

Peki Sizler Sürdürlebilirlik le ilgili bu yolculuğa ne kadar hazırsınız?

İşte gelecekte bizi bekleyen bu zorlukları çalıştığımız paydaşlara yaşatmamak için Bizler tarımın çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarını farkli acilardan ele alarak toplumun ihtiyaclari uzerine calişmalar yapmaktayiz.

Bu hedef dogrultusunda surdurulebilir tarim politikalari basta olmak uzere tarimda cocuk isciligi ile mücade etmek, tarimsal tedarik zincirinde yer alan iscilerin yasam ve calisma kosullarini iyileştirmek,tarımsal üretimi geliştirerek tarımsal ihracatımızı artırmak temel hedeflerimiz arasinda yer almaktadir.

Alandaki çalışmalara örnek olarak;

  • Tarım arazilerinde biyoçeşitliliği artırmak ve çiftçilerin ek gelire sahip olabilmesi için farklı türlerde ürünlerin üretimi
  • Üreticilerin iyi tarım teknikleri konusunda eğitilmesi
  • Toprak kaybı ve Toprağın iyileştirilmesi ile ilgili çalışmalar
  • Tarım sektöründe çalışan uzmanların eğitilmesi
  • Sosyal konularda alanda yapılan çalışmalara rehberlik ve önderlik etmek
  • Tarımsal problemlerle ilgili sivil toplum ve kamu işbirliklerini geliştirmek için faaliyetler yürütmek

Bizler her aktörün ne kadar önemli oldugunun bilinciyle ureticiler basta olmak üzere, Markalar, Devletler,Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte Tedarik Zincirinin güvenirligi icin calismaktayiz. Ozellikle birçok şirketin bu bilinçle, faaliyetlerini gönüllü olarak sürdürülebilirlik çalışmalarına odaklamasi, dünyanın ortak sorununa kolektif çözümler üretmek için bir araya gelmesi bizleri umutlandiriyor.

Gelin sizlerde benim bu endişelerime ortak olun ve hep birlikte cozum üretelim.

Sürdürülebilir tarımi; gıda güvencesini temin ederek, bitkisel ve hayvansal ürünlerin, çevreyi, halk sağlığını, toplumları ve hayvan refahını koruyan tekniklerle üretilmesine destek olun ,Türk tarım tedarik zincirini hakettiği yere ulaştıralım.

Bu yolculuga destek olun ki birçoğumuzun gelecekte karşılaşacağı tarımsal sorunları şimdiden görüp önlem alıp ,gelecek nesillerimize severek tükettikleri lezzetleri bırakalım .

Sağlıcakla Kalın .

Osman Yalçın Tekinarslan